16 Mart 2014 Pazar

GERİLİM TOLERANS EŞİĞİ

Gerilim Tolerans Eşiği bizim hayatın ve  insanların etkisine karşı dayanım gücümüzü belirler.
Bazı insanların gerilim tolerans eşiği çok düşüktür. Onlarda gerilime yol açacak herhangi birdurum söz konusu olduğunda müthiş derecede rahatsız olurlar. Ve hemen o gerilimi oluşturan durumu düzeltme çabası içerisine girerler. Eğer o durumu düzeltemezler ise de o ortamdan uzaklaşma yönelimi içerisine girerler. Bu insanlar hayata karşı, insanlara karşı fazlasıyla duyarlı, fazlasıyla kırılgan, fazlasıyla reaktif hale gelmiş olurlar. Ve bu insanlar sürekli kontrol etme çabası içerisinde olurlar. Fakat bunların da bir bedeli vardır. Hayatı kontrol etmeye çalışıyorlar. Ama hayatta o kadar çok değişken var ki hayatı kontrol etmek hiç te kolay değildir.
Eşimize, çocuklarımıza, komşumuza, ailemize ve hatta kendimize bile sözümüz geçmiyor iken kontrol etmeye çalışmak çok iddialı bir ifadedir. Bu sefer kişi ben bunları yapıcam diyor. Aksi takdirde bir şeylerin kontrol dışında olması onu rahatsız eder. O gerilimden kurtulma çabası içerisine girer. Bu zor olan, gereksiz sürtüşmelere, gereksiz emek ve zaman kaybına neden olan yoldur.
Bu şekilde gerilimimizi azaltmak kaş yaparken göz çıkartmaya benzer. Onun için gerilim tolerans eşiğimizi yükselticez.
Gerilim Tolerans Eşiğimizi nasıl yükseltebiliriz?
Büyüklerimiz, eskilerimiz toleranslarını yükseltmek için, riyazetler, çileler, uzletler, azimet ile muamele, farzları yapmak yanında nafilelere riayet etmek, yemeyi azaltmak, uykuyu azaltmak, bakışlarımızı kontrol etmek bütün bunlar gerilim tolerans eşiğimizi yukarı çıkartmaya yönelik tedbirlerdir.
Bizlerde gerilim tolerans eşiğimizi yükseltmek için bu yöntemleri kullanabilirmiyiz? Evet güzel olur. En ideal,, en güzel yöntem budur.
Bedenimizde bir kararlılık hali var. özellikle güvenlik bölgemiz bu denge halinin korunmasından mesuldür. Bu denge halinin, bu kararlılık halinin Hiçbir şekilde bozulmasını istemez. Bozulduğu takdirde stres tepkisi, gerilim tepkisi açığa çıkartır. Kişiyi harekete geçirir. Bir şey senin dengeni bozdu o şeyi animine et, onu düzelt veya hayatından çıkar ki yeniden o kararlılık halimize geri dönelim der .
Fakat biz eylemlerimizde kararlı olursak eğer bir müddet sonra gerilim tolerans eşiğimiz yükselmeye başlıyor. Çünkü beynimiz süreklilik arzeden, içsel ve çevresel uyarıcıları dikkate almama eğilimi içerisine girer. Buna bağlı olarak gerilim torelans eşiğimiz yükselmeye başlıyor. Bu bizi günlük hayatın içerisinde bizim açımızdan gerilim oluşturacak durumlara karşı da daha dirençli daha güçlü bir hale getiriyor. Bunun üzerine ibadetlerimize dikkat ettiğimizi, nafileleri yerine getirdiğimizi, çamilere gittiğimizi ve diğer sünnetleri yerine getirdiğimizi düşünürsek güvenlik bölgesi o kararlılığı bozan bu durumları engellemek için bir gayret içerisine girecektir. Ve orada engüçlü silahı güvenlik bölgesinin bu kararlılığı koruma sürecinde bize karşı kullandığı en güçlü silahı adrenalindir. Diğer bir deyişle strestir, gerilimdir. Fakat bizim ısrarla onun üzerine gitmemiz o stresi, o gerginliği eskisi kadar yoğun hissetmememiz anlamına gelir.
Dolayısıyla bunu yapan insanlarda buna bağlı olarak hayatın diğer alanlarında da kontrol edemedikleri durumlar söz konusu olduğunda açığa çıkan o gerilime diğer insanlara kıyasla daha fazla dayanabilme imkanı vardır. Neden dindar insanlar daha sabırlıdırlar? Neden dindar insanlar daha fazla sebat gösterirler? Çünkü dindar insanların gerilim tolerans eşiği daha yüksektir de ondan. Dinin emirlerini yerine getirme sürecinde güvenlik bölgelerinin onlara engelleme olasılığı düşüktür.
Dolayısıyla bizlerinde gerek kendimizin gerekse de çocuklarımızın çünkü onların da güvenlik bölgeleri o yeni karşılaştığı o davranışların onların kararlılığı üzerinde meydana getirdiği etkiyi durdurmaya yönelik adrenalin açığa çıkartır. Bir gerginlik açığa çıkartır. Onlara sevgiyle şevkatle yaklaşarak, öperek koklayarak onları motive ederek, teşvik etmek suretiyle bir şekilde onların arkasında duracağız. Ve onların bu davranışları, bu dini ritüelleri, bu ibadetleri açığa çıkan stres tepkisine rağmen yapmalarını temin edeceğiz. İlk etapta zorlanacaklar tabiki, o adrenalin etkisine karşı koymaları çok kolay olmayacaktır. Ama bizim onları teşvik etmemiz, yanlarında olmamız, motive etmemiz, ödüllendirmemiz, o gerilime rağmen o ibadeti, o davranışı sergilemelerini sağlayacaktır. Ve bir müddet sonrada onların gerilim toleransı yükselecektir ve bu şekilde çocuklarımızı hayatın getirdiği etkilere karşı daha güçlü, daha dirençli hale getirmiş olacağız.
Psikolog Fatih Reşit Civelekoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder