28 Ocak 2014 Salı

ZİHİN HARİTALARIMIZ

Beynimizde haritalar vardır. Bu haritalar hayatla ilgili takip edeceği stratejileri , yolu tespit açısından önem arz eder.Beynimiz yaşadığı gözlemlediği olaylardan hareketle bir harita oluşturur. Neyin haritasını oluşturur? Hayatın, insanların, kendi gerçeklerinin haritasını oluşturur. Fakat ne yazık ki güncel değildir bu haritalar. Bu haritaların sürekli olarak güncellenmesi gerekir. Çünkü hayat çok çabuk değişir. İnsanlar değişiyor. Bizler de değişiyoruz. Bizler eski biz değiliz. Fakat beyin kimi zaman bu değişime ayak uyduramıyor. Haritaları güncelleyemiyor ve var olan gerçeklikten kopmaya başlıyor.
Beynimiz planlarını yaparken özellikle de alt beynimiz bu güncelleme konusunda oldukça yavaş ve tutucu bir yapıdır. Alt beynimiz bu haritaları oluştururken gözlem ve duyumları dikkate almaz. Yaşantılardan hareketle haritalar oluşturur. Örneğin sütten ağzı yanmıştır, haritada sütle ilgili o yolu o deneyimlerden hareketle oluşturur. O yolu düzeltebilmesi için yeni bir deneyime ihtiyacı vardır. Halbuki kişi hayatın içerisinde aldığı eğitime bağlı olarak, duyum ve gözlemlere bağlı olarak her hangi bir deneyim yaşamasa bile sütün dili her zaman yakmayacağı gerçeğini öğrenmiştir.
Fakat bu öğrenme beyinin üst kısmıyla ilgili bir öğrenmedir. Yani beyinin üst kısmının öğrenmesi o şeyi tüm gerçekliğiyle kavradığımız anlamına gelmiyor. Alt beynin de onu öğrenmesi gerekiyor.
Bu çok önemlidir. Dolayısıyla kuru bilgiyle ne yazık ki insanda istenen o hal değişimi gerçekleşmiyor. Alt beynin de öğrenmesi gerekiyor. Alt beyin ben yaşadığımı bilirim bana masal anlatmayın der. Böyle bir yaklaşım içerisindedir. Onun hayatla ilgili olarak, insanlarla ilgili olarak oluşturulan harita yaşantılara bağlı olarak oluşturulmuştur. Tecrübeyle sabittir diğer bir değişle. Yaşadığıma mı inanayım, duyduğuma mı inanayım der ve işin içinden çıkar.
Dolayısıyla alt beynimizin kullanmış olduğu o zihin haritaları çoğunlukla güncel değildir. Alt beynimiz bize o haritaları dayatır. Planları yaparken, programlarını yaparken, stratejilerini oluştururken o haritalara dayanarak programlarını yapar ve o haritalar güncel olmadığı için o haritaya bağlı kalarak yapılan planlar suya düşmeye mahkumdur.
Bu da ne getirir?
Beraberinde hayal kırıklığı, büyük bir güvensizlik ve ya hayata, insanlara karşı müthiş bir öfke getirir.
Şimdi durup kendimize bir bakalım. Acaba bizim kullanmış olduğumuz haritalar ne derece güncel?
Acaba hayatla ilgili haritalarımız ne derece güncel?
İnsanlar beyinlerindeki haritaları güncellemek yerine hayata kızar, insanlara ve kendine kızar. Gerçekliği dikkate almazlar. Olanı değil olması gerekeni dikkate alırlar. Hayatın gerçeklerini anlamaya çalışmak, insanların gerçeklerini anlamaya çalışmak ve kendi gerçeğinden hareketle sağlıklı , çalışan, işe yarar, var olan gerçeklikle örtüşen stratejiler oluşturmak yerine, olması gerekeni referans alıyor. Kafalarındaki o eskimiş haritaları dikkati alıyorlar. Kendilerini ve çevrelerindekileri zor duruma sokuyorlar.
O yüzden haritalarımızı güncellemek zorundayız.
Aksi taktirde var olan gerçeklikten kopuyoruz. Gerçeklikle olan uyumumuzu kaybediyoruz ve başlıyoruz gerçeklerle kavga etmeye, sürtüşmeye. Netice de biz de zarar görüyoruz çevremizdeki insanlara da zarar veriyoruz.
O açıdan sadece dış dünyadan gelen verileri kritik etmek, sorgulamak, analiz etmek yeterli değil. Bu süreci, bu elekten geçirme sürecini iç dünyamızdan beynimizden gelen özellikle de alt beynimizden gelen, kullanımımıza sunulmuş o verilerle ilgili de yapmak durumundayız.
Zihnimizdeki haritalarımızı güncellemek zorundayız. Aksi takdirde bunun olumsuz sonuçlarını bizler ve çevremizdekiler yaşamak durumunda kalıyoruz.
Psikolog Fatih Reşit Civelekoğlu



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder